Kahve üretiminin yaklaşık %75’ini oluşturan Arabika kahvesi, yüksek rakımlarda yetişir ve daha düşük kafein oranına sahip olmasıyla bilinir. Zarif ve aromatik profili, onu nitelikli kahve tüketicilerinin gözdesi haline getirir. Tatlı, meyvemsi ve çiçeksi notalarıyla Arabika, özellikle filtre kahve ve üçüncü dalga kahvecilik akımlarında tercih edilir.
Arabika kahvesi, yüksek irtifaları seven, narin ve özenli bakım gerektiren bir türdür. Kafein oranı düşük, ancak aromatik zenginliği oldukça yüksektir. Bu nedenle dünya kahve üretiminin yaklaşık %75’ini Arabika türü oluşturur. Hafif meyvemsi, çiçeksi ve tatlımsı notalarıyla özellikle filtre kahve ve üçüncü dalga kahve akımının vazgeçilmezidir. Aynı zamanda daha az acılık içerdiği için damakta hoş bir tat bırakır.
Robusta kahve, daha düşük rakımlarda yetişebilir ve Arabika’ya kıyasla çok daha dayanıklıdır. Bu dayanıklılık, aynı zamanda kafein oranının yüksekliğiyle de ilişkilidir. Yoğun ve acı bir tada sahip olan Robusta, çoğu zaman tek başına tercih edilmez; ancak espresso karışımlarında ve çözünebilir kahve ürünlerinde önemli bir yer tutar. Fazla kavrulduğunda daha sert bir profil sunar ve bu da az miktarla yoğun kahve tadı elde edilmesini sağlar. Ayrıca yoğun krema üretimi sayesinde espresso bazlı içeceklerde yaygın olarak kullanılır.
Kahve, günlük yaşamda fincanda gördüğümüz halinden çok daha farklı bir doğaya sahiptir. Genellikle çalı formunda olan kahve bitkisi, olgunlaştığında kırmızımsı meyveler verir. Bu meyvelerin içindeki çekirdekler, kavrularak bildiğimiz kahve halini alır. Her bir meyve, bir çift çekirdek içerir ve bu çekirdeklerin işlenme şekli, tadın nihai halini doğrudan etkiler.
Etiyopya, kahve bitkisinin doğal olarak yetiştiği, yani kahvenin doğduğu topraklardır. İlk kahve tüketiminin başladığı yer olan Kaffa bölgesi, bugün hâlâ dünyaca ünlü kahveler yetiştirmektedir. Bu ülkede kahveler bölgesel ve sezonluk olarak ciddi aromatik farklılıklar gösterir. Özellikle Yirgacheffe bölgesi, çiçeksi ve narenciye notalarıyla en özel kahve çeşitlerinden birine ev sahipliği yapar. Etiyopya, aynı zamanda dünyanın en büyük beşinci kahve üreticisidir.
Kahvenin tarihsel yolculuğunda özel bir yeri olan Yemen, Arabika tohumlarının ilk kez Osmanlı döneminde ekildiği ülkedir. Yemen kahvesi, yüzlerce yıl boyunca hem Osmanlı İmparatorluğu’na hem de Avrupa’ya yayılarak kahve kültürünün merkezinde yer almıştır. Asidite oranı dengeli, aroması yoğun olan Yemen kahvesi, hem doğallığı hem de sınırlı üretimi nedeniyle dünya çapında en değerli kahve çeşitlerinden biridir.
Kahve denince akla gelen ilk ülkelerden biri olan Brezilya, global ölçekte en çok kahve üreten ve ihraç eden ülkedir. Ürün çeşitliliği sayesinde, en ekonomik seçeneklerden en kaliteli çekirdeklere kadar geniş bir yelpazede kahve bulmak mümkündür. Özellikle Türk kahvesi yapımında tercih edilen Brezilya kahveleri, hafif tatlı ve fındıksı notalar taşır.
Karayipler'in verimli topraklarında yetişen Dominik Cumhuriyeti kahvesi, organik ve sertifikalı üretim yöntemleriyle dikkat çeker. Yüksek aromatik yapısı ve güçlü gövdesiyle öne çıkmasına rağmen, ülkedeki yüksek iç tüketim oranı nedeniyle dış pazara sınırlı miktarda sunulmaktadır.
Bir kahve çekirdeğinin aromasını belirleyen faktörlerden biri de işleme yöntemidir. Kahve meyvesinin toplanmasının ardından uygulanacak olan doğal, yıkanmış veya honey gibi işleme teknikleri, nihai tat profiline doğrudan etki eder. Bu nedenle aynı türden ve aynı bölgede yetişmiş iki kahve bile, farklı işleme yöntemleriyle bambaşka lezzetler sunabilir.
El Salvador, Orta Amerika'nın aromatik kahve üretiminde öne çıkan ülkelerindendir. Bölgesel farklarla birlikte, genellikle düşük asiditeye sahip, yoğun gövdeli ve güçlü aromalı kahveler sunar. Bu kahveler, özellikle dengeli ama tatmin edici bir içim arayanlar için idealdir.
Dünyanın en büyük üçüncü kahve üreticisi olan Endonezya, özellikle Robusta türünde uzmanlaşmış bir ülkedir. Ancak bölgelerine göre değişen kahve profilleriyle de dikkat çeker. Sumatra, Java, Sulawesi ve Timor gibi bölgeleri, kahve meraklıları tarafından yakından tanınır. Ayrıca dünyaca ünlü, özel üretim olan Kopi Luwak kahvesi de burada elde edilir.
Guatemala, volkanik toprakları sayesinde kahveye eşsiz aromatik derinlik kazandırır. Bu ülkenin kahveleri, genellikle baharatlı, meyvemsi ve hafif isli tat profillerine sahiptir. Düşük asiditesi sayesinde yumuşak içimli kahve arayanlar için oldukça uygundur.
Yüksek rakımlarda yetiştirilen Honduras kahvesi, yoğun tat profili ve belirgin aroması ile harmanlanabilir kahve karışımlarında tercih edilen türlerden biridir. Gövdeli yapısı ve sert içimiyle dikkat çeker.
Kenya, özellikle Arabika türünde uzmanlaşmış ve yüksek aromatik değere sahip kahveler üretir. Genellikle meyvemsi tatlar ön plandadır. Özellikle narenciye ve kırmızı meyve aromaları ile damakta zengin bir tat profili bırakır.
Dördüncü büyük kahve üreticisi olan Kolombiya, kahve üretimini devlet tarafından kontrol altında tutarak kalite standardını korur. Engebeli arazi koşulları zorlayıcı olsa da yüksek kaliteli kahve elde edilmesini sağlar. Yumuşak içimi, dengeli asiditesi ve farklı bölgelere göre değişen aromalarıyla dünya çapında tercih edilir.
Yüksek rakımda yetişen Kosta Rika kahveleri, özellikle üçüncü dalga kahveciler tarafından sıklıkla tercih edilir. Aromatik zenginliği, yumuşak içimi ve gövdeli yapısıyla kahve tutkunlarının gözdesidir.
Dünyanın sekizinci büyük kahve üreticisi olan Meksika, özellikle koyu kavrulmuş kahvelerde öne çıkar. Bu ülkenin kahveleri genellikle harmanlara uygun, güçlü gövdeli ve yoğun aromalıdır.
Orta Amerika’nın dengeli kahve profiline sahip ülkelerinden biri olan Nikaragua, genel olarak yumuşak içimli ve orta asiditeli kahveler sunar. Çiftlikten çiftliğe tat farkları görülebilir, bu da kahveseverler için keşfetmesi keyifli bir çeşitlilik yaratır.
Güney Amerika’nın en karakteristik kahve üreticilerinden olan Peru, düşük asidite, yumuşak içim ve dolgun gövde özellikleriyle öne çıkar. Aynı zamanda bölgedeki en büyük üçüncü kahve ihracatçısıdır.
Ruanda kahvesi, yüksek rakımlı dağlık bölgelerde yetiştirilen ve genellikle organik yöntemlerle üretilen özel çekirdeklerden oluşur. Çiçeksi, narenciye ve meyvemsi tatlar içeren bu kahveler, Afrika kahvelerine göre daha yumuşak ve zarif bir içim sunar.